E nabız Holter Testi Sonucu Öğrenme
Holter, fiziksel stres nedeniyle kalp ve diğer organlarda meydana gelen değişiklikleri incelemek için yapılan bir testtir. Holter testi sırasında nabız hızı ve kalpten çıkan kan miktarı ölçülür. Doktorlar bu testi belirli kalp hastalıkları olan veya egzersiz gibi fiziksel strese maruz kalan hastalarda yaparlar. Bazı komplikasyonlara yol açabileceğinden sağlıklı bireylere Holter testi yapılması önerilmez. Ancak kalp sorunu olan hastalarda Holter testi yapmak değerli sonuçlar sağlar.
Holter testinde, kalbin nabzını ölçen ve kanı dışarı atan bir cihaz olan Holter monitörü kullanılır. Holter testi sırasında hastalar vücutlarında birkaç saat boyunca bir Holter monitörü takarlar. Testin sonuçları kalp atışının süresi ve yoğunluğuna göre değerlendirilir. Bu değerlendirmelere göre, doktorlar çeşitli aritmileri belirli kategorilere ayırır; örneğin, bradikardi, taşikardi ve atriyal fibrilasyon. Sonuç olarak, doktorlar değerlendirme sonuçlarına göre uygun tedavi önerilerinde bulunabilirler.
Holter testi yapılacak bir hastanın fiziksel olarak sağlıklı olması ve kalp atış hızını etkileyecek hastalıklardan ari olması gerekir. Ayrıca, önceden uyanık ve sarhoş edici maddelerden ve kaygı gibi duygulardan arınmış olmalıdır. Bu hazırlıktan sonra doktor, testi başlatmadan önce hastasının fiziksel durumu hakkında notlar almaya başlayacaktır. Holter testine başlamadan önce hastasının kan basıncını, nabzını ve vücut ısısını ölçecektir. Holter testi sırasında nabız hızı değişikliklerini değerlendirmek için, bir doktorun iyi ölçüm becerisine sahip olması ve bu varyasyonları değerlendirme deneyimi olması gerekir.
Holthter testi sırasında, doktorlar kalp hızı değişkenliği (HRV) gibi çeşitli parametreleri değerlendirir. Yüksek HRV, kalp atışında daha az duraklama olduğu anlamına gelir – bu da yüksek sağlık düzeylerini gösterir. Bu değerlendirmelere göre, doktorlar çeşitli aritmileri belirli kategorilere ayırır; örneğin, bradikardi, taşikardi ve atriyal fibrilasyon. Sonuç olarak, değerlendirme sonuçlarına göre doktorlar uygun tedavi önerilerinde bulunabilirler. Bu varyasyonları profesyonel cihazlarla değerlendirmenin yanı sıra, deneyimli hemşireler elektrodermal testler ve palpasyon testleri dahil olmak üzere kendi araçlarını kullanarak da bu varyasyonları değerlendirir. Doktor, hastasının fiziksel durumunu değerlendirdikten sonra hastasına yürüme veya Holter monitörünü takarken saçını taramak. Doktorlar, kalp atış hızında herhangi bir değişiklik olup olmadığını belirlemek için hastalar bu aktiviteleri gerçekleştirirken nabız sayısı değişimi gibi çeşitli parametreleri değerlendirir. Bu hazırlıktan sonra doktorlar, özel elektronik aletler kullanarak vücut sistemleri üzerinde değerlendirme çalışmasına başlamadan önce hastalarının fizyolojik durumu hakkında notlar almaya başlarlar. Bu araçlar, fiziksel aktiviteler ve stres testleri sırasında kan basıncı ve solunum hızı gibi çeşitli parametreleri ölçer.
Doktorlar, fiziksel aktivite veya kaza nedeniyle duygusal strese veya yaralanmaya maruz kalan hastalarda Holter testleri yaparken kan basıncı değişimi gibi çeşitli parametreleri değerlendirir. . Duygusal stres yaşayan bir kişi, kalp atış hızını etkileyen ağır ilaç etkisi altında da olabileceğinden, Holter testi sırasında bu varyasyonları değerlendirmek deneyimsiz değerlendiriciler için zor olabilir. Bu gibi durumlarda deneyimli hemşireler, hastanın geçmişi hakkında ek bilgi sağlayarak ve bu tür testler sırasında kendileri ek değerlendirmeler yaparak değerlendiricilere yardımcı olurlar.
1953’te Winston Churchill üzerinde Holter testi yapılmasından elde edilen değerlendirilmiş verilere dayanarak, hastanın genel kardiyovasküler sistem, o sırada önemli bir duygusal baskı altında olmasına rağmen yeterince güçlü görünüyordu [1]. Açıkçası, genel olarak sağlıklı bir kardiyovasküler sisteme sahip olan bir kişinin ömrü olumsuz koşullar altında bile uzayabilir [2]. Bununla birlikte, uzun süreli baskı altındayken – özellikle yorgunken – belirli faktörler, genel sağlığı tehlikeye atarak, uyarıcı kullanımını veya duygusal rahatsızlığı daha da kötüleştirebilir [3]. Ayrıca, genel bir kardiyovasküler sistem, birçok Doğulu tıp pratisyenleri tarafından optimal sağlığı desteklemediğine inanılan yetersiz diyet alımı veya belirli gıdaların aşırı tüketimi ile daha da zayıflayabilir [4].